Ne zamandir aklimdaydi...Tamamen yemek blogu olamazdi...Veya anne-ogul maceralari da...Yasanan baska seyler de vardi hayatta... En iyisi hepsinden azicik, ortaya karisik olsun istedim. Bir nevi gunluk benim icin... Hayatinin 27 yilini anayurtta son 8 yilini da Amerika'da gecirmekte olan birinin yani bir gurbet kusunun yazilari olacak bunlar...Devami postlarda efendim :)
Thursday, June 26, 2014
Buyudum Ben
Evet basligi tekrarlamak gerekiyor bir kez daha, buyudum ben...
Artik olaylara daha farkli gozle bakabiliyorum. Daha cok empati yapabiliyorum. Eskisi kadar hirsim yok dunyevi seylere ;-) Sagligin, evdeki huzurun insan yasami icin en onemli sey oldugunu kavradim. Kariyer falan eskisi kadar cazip de gelmiyor ne yalan soyleyeyim. Elindekilerle yetinmek, aza kanaat getirebilmek ne buyuk bir lutufmus onu ogrendim. Aldigimiz her nefes icin icin bile sukretmemiz gerektigini daha iyi idrak edebiliyorum artik.
Simdi bu yazi da nerden cikti deme sayin okuyucu.Sadece icimden gecenleri yaziya dokmek istedim. Az once universiteden hocalarimin mezuniyet fotograflarini gordum sosyal medyada. Ister istemez 10 yil oncesine gittim. Evet evet, mezun olali 10 yil oldu. Gozumun onune hayalperest ama bir o kadar da mantikli, azimli ve basarili bir is kadini olma hayalini tasiyan minik bir kiz cocugu geldi.Minik diyorum cunku 22 yas minik gorundu birden. Fiziken de minik sayilirdim o zamanlar.
Oysaki o minik kiz 21 yasindan itibaren tam zamanli calisiyordu. Universitenin son yilinda zor da olsa ikisini bir arada goturup fena da olmayan bir not ortalamasiyla okulunu bitirdi.Daha sonraki yillarda kitaplardan tanistigi, hep hayalini kurdugu sirketten kabul aldi ve gercek is hayatinin ne demek oldugunu ogrendi. Herseyin mukemmel olmadigini yasadigi deneyimlerle aci bir sekilde kavradi. Hayalleri kirilmisti azicik.Sansini baska bir sirkette demeye karar verdi daha sonra. Bunun da digerinden kalir yani yoktu hani. Gel zaman git zaman hayat ona cok farkli baska kapilar acmisti.
Niyetim hayat hikayemi yazmak degil tabi. Ancak suan icinde bulundugum ortam, yaptigim is, hayatta ustlendigim roller 10 yil oncesi aklima gelir miydi bilmiyorum. Cok da irdelemiyorum acikcasi. Sadece cok degistigimi, olgunlastigimi hissediyorum. Buna torpulenmek de diyebiliriz aslinda. Oyle iste sevgili okuyucu...
Konuyla pek ilgisi olmasa da size gecen aile icinde gecen dialogu yazayim;
Anne sorar; Annenin ismi ne kuzum?
Kayra ; Sevcan (tam soyleyemiyor ama Sevcan bi sekilde anlasiliyor)
Anne; Peki babanin ismi ne?
Kayra: Selcuk
Anne: Cok guzel oglum, peki senin ismin ne?
Kayra; (Elini gosune goturerek) Ben buyuk abi (i yi uzatmayin henuz abi yi cok hizli soyluyor)
Evet bu ara buyuk olmak ici ugrasiyor bizim oglan. Oysaki hayat yeterince hizli akmiyor mu, bizim onu hizlandirmamiz icin bisey yapmamiza gerek yok ki!
Bizim evdeki filoyu gostereyim size,aslinda biz cok zenginiz cok ;-))
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
:):):)
ReplyDeleteBüyümek için çabaladığımız zamanların kıymetini bilemedik sanki :) Biz büyüdük, şimdi sıra Kayra'da :)
ReplyDelete