Wednesday, November 27, 2013

Uyku Halleri

Aslinda kafamda yilin bu zamanlarini seviyorum. Insanlar tatile gidince yollar bos oluyor, trafik olmuyor.Sogugu, cilesi olsa da etrafi bembeyaz gormek guzel lay lay lom konu vardi ancak ve ancak baska bir durum galip geldi. Beni yaz beni yaz diye adeta cirpindi.

Pek cok ane babanin ortak sorunu oldugunu dusunuyorum bu konunun. Bizim hayatimiz da, uykumuz da Yaya ile birlikte degisti ve hala da degisiyor.Simdik bebeklik zamanlarini yazmayacagim. Sadece sunu soyleyeyim zor bir bebekti. Inatciydi ki hala da surer bu inadi.

Yaklasik 15 aydir kendi odasinda kendi yataginda uyuyor. Buyuyup kuvvetlendigi icin yataginin on kismini acmamiz gerekti aksi takdirde tarzancilik oynayacakti her gece. Ilk basta yapmiyordu ama son uc dort haftadir gecenin bir vakti (bazen 1, bazen 3 bazen de uykuya yenik dusup sabahin 6 sinda) yatagindan kalkip bizim yanimiza geliyor. Uyku halinde olan anne gozunu acip oglunu tekrar yatagina goturme fikrini hic sicak bulmuyor zira uyumama olasiligi var. Ertesi sabah ise gidecegi de dusunulurse yaptigi davranisa hak verilebilir. Yaya'yi alip ortalarina atiyor belki kendilerini uyuyor gorunce uykuya dalar diye. Gozunu acmis bir kere anneyi yataktan ittirip "nut" (noktali okuyun lutfen) getir diye ferman buyuruyor. Nedense bu gorev anneye yapisti. Hic babadan istenmiyor:(
Uykulu gozlerle asagiya inip sut isitilip getiriliyor pasaya. Emzigin de yakinlarda bir yerde olup olmadigi kontrol edildikten sonra gozler tekrar kapaniyor. Sonrasi mi?

Yaya sutunu icer, genelde baba biberonu ortaliktan kaldirir."Uyu oglum" der.Bizlerin yaninda olunca belki kendini daha rahat ve guvende hissediyor. Daha uzun saate kadar uyuyor.Oyle ki bazen ben onlari uyurken hazirlanip evden cikiyorum. Sunu da belirteyim ki yatakta bu durumdan en cok keyif alan yine Yaya.Surekli kipirdaniyor, babasinin yastigina goz koymus bir kere.Bazen kafa atiyor bazen sut atiyor babanin kafasina ve ne yapip edip yastigi ele geciriyor. Itiraf edeyim her an nereden tekme gelecek diye tedirgin uyumaktansa asagiya inip sut isitirim daha iyi :-) Nadir de olsa annenin yastigini da isteyebiliyor. Bu gece oyle oldu ornegin.Saat ucten sonrasi nasil uyudum bilmiyorum. Basim agriyordu sabah uyandigimda. Hayir yastik onun olsun, ben onsuz da yatabilirim ama cocuk dusecek diye kivriliyorum sonra her yerim agriyor.Yorganin altina girmiyor kendime cekemiyorum acikta yatiyorum.Soylenecek daha bi dolu sey bulabilirim bu konuda.
Ama sabah uyaninca mutlulukla gulumsemesi yetiyor iste!

Ne yapmak gerekiyor budurumda kararsiz kaliyorum. Onun duygusal gelisimi icin bu duruma bir sure daha katlanmak mi dogrudur yoksa aliskanlik haline gelmeden (belki coktan geldi de kendimi kandiriyorum) bizimle birkac saat bile olsa uyumasina izin vermemek mi. Sunu biliyorum ki zaman zaman yaptigi aliskanliklari oldu bu yasa dek. Bir ara gece asagiya inip oyuncaklariyla oynuyordu. Bir ara uykusunda bagiriyordu. Hepsi bir muddet devam etti sonrasinda da gecti.Doktoruna sormak gerek belki de ama burda maalesef TR'deki gibi doktorla direkt gorusemiyorsun telefonda. Once hemsireye derdini anlatiyorsun, o not aliyor sonrasinda doktor ariyor veya aramasina gerek kalmiyor.Bir dahaki kontrolumuze de daha aylar var. Durum boyle dostlar...Dertli anne modundayim yani:((

Hersey bir yana bugun yarim gun calisacagim soylemesi ayip sonraki 2 gun de tatil. Yine de seviyorum yilin bu zamanlarini. Insan mutlu olacak bisey bulabiliyor.

Bu yazi da resimsiz olmasin diye baskahramanin resmini koyayim.Kapiyi acma calismalarinda olan Yaya. Sonuc: elbette acabiliyor.Ustteki surguyu de sandalyesinin uzerine cikarak aciyor. Ne desem bilemedim ki!


Thursday, November 21, 2013

Ogluma...

Bu yazi biraz not niteliginde olacak. Ilerleyen yillarda geri donup okuyup hatirlamak icin. Artik hafizama guvenemiyorum :( Ne de olsa orta yasli olduk...
25.5 aylik oglumun her gun bizi sasirtan hareketi oluyor veya bisey soyluyor gulmekten yerlere yatirabiliyor. Keske dunyaya onun gozuyle bakabilsem daha cok! Bazen oyle duz mantik yurutuyor ki. Gecenlerde babasiyla arasinda gecen dialog su sekilde;

Baba: Oglum ismin ne senin?
Oglum: Yaya Ege (soy isim cok nadiren cikiyor)
Baba: Cok guzel, peki benim ismim ne?
Oglum: Baba Ege...

Anne ve baba koptu tabi sonrasinda :)

Tum gun kreste Ingilizce'ye maruz kaliyor yavrum sonra da bizimle Turkce konusuyor. En azindan biz bunun icin ugrasiyoruz. Bazi seyleri hem Ingilizce hem de Turkce tekrarliyoruz. Ogretmeni aslinda konustugu dilin Toddler English oldugunu soyluyor yani bizim de anlamakta gucluk cektigimiz bir dil bu. Bazen onu anlamak icin kendimi o kadar zorluyorum ki basima agrilar giriyor.Harfler cok guzel oturdu ama rakamlar bazen Turkce bazen de Ingilizce oluyor. Renklerin pek cogu Turkce, hayvanlarsa karisik maalesef:( Kitaplari karistirmayi resimleri hakkinda konusmayi cok seviyor masallah. Umarim bu sevgisi buyudugunde de devam eder. Kitapta eger birden fazla ayni hayvandan varsa mutlaka buyuk olan anne olur kucuk olan da Yaya. Soyle yani;
2 tane fil varsa buyuk olan anne fil, kucuk olan Yaya fil.3 tane varsa eger en buyugu baba fil oluyor.
Ama bu durum tavuk ve civcivde degisiyor. Ne hikmetse hep Yaya tavuk, anne civciv oluyor.

En sevdigi yemek; Matarna (makarna)
En sevdigi sebze bu ara; Brokokoli (brokoli)
Eger egleniyorsa soyledigi cumle; Cok kokomit (Cok komik yani)
En sevdigi icecek; Nut (sut) ve nus (su)
En sevdigi hayvansal gida; Yumurta
En sevdigi meyve; Uzum (ilkini noktali ikincisini noktasiz okuyun,Turkce klavyem olmadigi icin yazamiyorum)
En sevdigi cizgi kahraman; Susam Sokagi kahramanlariyla Thomas kapisir bu konuda sanirim.
En sevdigi oyun; Bu ara legolarla kuve(kule) yapmak ve dump (jump) elbetteki
En sevdigi oyuncak; Kresteki yesil kamyon
Ev sevdigi ev isi; Yaya cupuu ( elektrik supurgesi ile evi supurmek )

Sirf supurge calissin diye bilerek yiyecek dokebilir yere. Veya benim hemen anlayamadigim bir mantik kurmustu kendince yine.
Soyleki;
Susam Sokagi karakterlerinin yer aldigi kitabin arka sayfasinda kurabiye canavarinin bir elinde kurabiye diger elinde de kurabiye kavanozu vardir.Kavanozun icinde kurabiye oldugunu gostermek icin agzinin kenarina kurabiye resmini cizmisler. Benim duz mantik oglum da soyle yorum yapti;
"Cookie Monster kurabiye dokiii, Yaya cupuu" ( Kurabiye canavari kurabiyeleri dokuyormus, o da supurmek istiyor) Tabi bu kitap ne zaman eline gecerse supurme eylemi de yapiliyor bizim evde.

Bu 'En' listesi bitmez aslinda. Aklima geldikce bu sekilde not almaya calisacagim. Cok degil bir yil once yeni yeni yuruyebilen, merdivenleri cikmaya calisan bir bebekken simdi koltuklarin tepesinde gezen biri oldu. Anne babasinin konusmasini bolmeye bayiliyor bir de.Hatirliyorum da ilk kez ne zaman anne - baba diyecek diye suratina bakardik bir zamanlar:-) Zaman biz istesek de istemesek de bildigi hizda akip gidiyor. Geriye boyle hos anilar birakiyor cok sukur. Bu anilari unutmamak dilegiyle!

Wednesday, November 20, 2013

Kirmizi

Evet bu rengi seviyorum...
Mutfakta, arabada, kiyafette, bayrakta... Seviyorum huyum kurusun :-)
Daha onceki yazimda yazmistim arastirdigimizi veee dun itibariyle mutfagima tesrif etti kendisi.

Simdi burada amacim reklam yapmak veya hava atmak degil sadece mutlulugumu paylasmak...Allah isteyen herkese bundan fazlasiyla (aparatlariyla birlikte )nasip etsin.
Birkac yildir aklimdaydi ama esime bile soylememistim. Butceyi sarsacak bir fiyati var cunku. Ne zamandir da fiyat arastirmasi yapiyorduk. Macy's de cok cazip 2 gunluk kampayayi gorunce dun oglen esimle gidip aldik biz de.
4 yil oncesine kadar alisveriste kupon falan kullanmayan bir insandim. Zaten Turkiye'de kupon denince gazeteden kesilenler aklima geliyor.Itinayla biriktirip yemek takimi veya ansiklopedi aldik mi aldik zamaninda. Turkiye - Amerika kiyaslamasi da degil derdim.Ancak gozume carpan ve buradaki yasayis duzeninde gayet normal sayilan bazi seyler ulkemizde garip kaciyor.Eh buradaki duzenin gerektirdigi sekilde biz de yapiyoruz. Indirimi beklemek, kuponlari cantaya doldurup magazaya goturmek ve sonrasinda yuzsuzluk yaparak acaba bu da geciyor mu, bunu da deneyelim demek. Kendimi Boyner'de alisveris yaparken dusunuyorum (Beymen veya Network demedim haa) da boyle birsey sorsaniz kasadaki gorevli size nasil bakar...
Israfin onune gecelim, musriflik iyi degildir denilir ancak gittiginiz restoranda bitiremediginiz yemeginizi paket yaptirmak isteseniz kac tane garson size uzaydan gelmis edasiyla bakar veya bakmaz. Oysa burada o kadar olagan bisey ki. Isterseniz o artan yemegi yemeyin, alin ve sokak hayvanlariyla paylasin.Ama cope gitmesin. Sadece restorana gidince degil heryerde bu uygulama olabilir. Misafirlige gittiginize tabaginiza cok koyulmussa onu baska bir kaba alip yaninizda goturebilirsiniz. Boylelikle hem siz midenizi sisirip hazimsizlik cekmezsiniz hem de ev sahibi yemekleri yenilmedi diye uzulmez.
Kucuk seyler ancak uygulandiginda cok buyuk sonuclar getirebilir. Dogaya yeterince zarar veriyoruz zaten.  Bizlerin cevre konusunda gosterecegi hassasiyet cocuklarimiza ornek teskil edecektir. Onlar bizden daha sanssiz olabilirler. Kakaonun bile sunun surasinda kac yil omru kalmis.Yesil alan, su kaynaklari vs. orneklerini vermiyorum bile.Her zamanki gibi kirmizi ile baslayip hangi konuya geldim.

Benim cok sevdigim bir Rumeli turkusunu yazayim da size gunun geri kalan zamaninda dilinize dolansin :-) Hem de icinde kirmizi geciyor.

Kirmizi gulun ali var
Her gun aglasam yeri var
.....
Hatirladiniz degil mi ? O zaman size iyi soylemeler.

Susamli Citir


Bu citirlar az once universitede bugun yapilacak bir aktivitede sunulmak uzere teslim edildi. Elbette baska yiyecekler de olacak ulkemizi temsil eden, damak tadimizi baskalarina tanitacak. Umarim begenirler. Dun aksam yaptim bunlari.Ben bir tane yemis olabilirim :-) O da tadina bakmak icin...Hic bir kotu niyetim yoktu yani. Yazin yine bundan yapip is yerime getirdigimde cok begenilmisti. Ayrica tatli kurabiye de getirmistim beraberinde. Bunlar daha cabuk tukendi oyle diyeyim size :-)

Yurt disinda bu tur etkinlikler baska ulkelerden insanlara ulkemizi, kulturumuzu, kendimizi tanitmak icin cok guzel ortamlar olusturuyor. Elbetteki yemek kulturumuzu hak ettigi seviyeye ulastirmak icin de vesile. Turk mutfagi denilince insanlarin aklina ne geliyor acaba? Bize ozgu diye dusundugumuz pek cok yiyecek Turkiye sinirlari disnda Yunan mutfaginin diye biliniyor. Tabi cok detayli bilgim olmadigi icin kesinlikle bizimdir diye bir iddiam yok.Yuzyillarca bir arada yasamis toplumlarda elbette benzer yemek kulturu olusacaktir. Genelde bu tarz aciklama yapiyorum Amerikalilar'a. Yine de bazi seylerin isimleri ozellikle degistirilmis olabilir. Buna en guzel ornek Turk Kahvesi olacaktir. 2008 yilinda Atina'yi gorme firsatim olmustu. Rehberimizin anlattigina gore 1974 yilina kadar (Kibris Harekati'na kadar yani) Yunanistan'da da Turk Kahvesi diye anilip icilirmis ancak daha sonra bilincli bir sekilde ismi Greek Coffee olarak degistirilmis. Bizim kahvenin aynisinin tipkisi, bizzat denedim. Bunu ogrendikten sonra ortak yemeklere hep suphe ile yaklastim orasi ayri...

Ben susamli citirlarima geri doneyim en iyisi. Tarif aklimdan ama biliyorum ki en son Dr.Oetkar vanilya veya kabartma tozunun arkasindan okumustum. Ne zaman diye sormayin, hafizam o kadar guclu degil artik.
Neler kullandim;
1 stick tereyag
1 cay bardagi sivi yag
1 cay bardagi yogurt
1 yumurtanin sarisi icine beyazi disina
2 tatli kasigi seker
1 tatli kasigi mahlep
1 cay kasigi tuz
1 paket kabartma tozu
Aldigi kadar un (3-4 su bardagi)
Susam

Susam ve yumurta beyazi disindaki malzemeleri yogurup yumusak bir hamur yapiyoruz.Yeterince yagli oldugu icin ele falan yapismiyor. Kucuk parcalar koparip elimizde veya temiz bir yerde (tezgah,tahta vs.) yuvarlayip uclarini birlestiriyoruz. Once yumurtanin beyazina sonra da susama batirip tepsiye diziyoruz. 400F de yaklasik 20 dk. yeterli oldu ancak firindan firina bu sure degisebilir.Altini ve icini kontrol etmek icin kurdan testi yapabilirsiniz. Bu malzemelerden yaklasik 40 civari susamli citir cikti. Afiyet olsun!

Monday, November 18, 2013

Ay donumu :)

Surekli yazi ekleyemiyorum ama hic yoktan da iyidir degil mi? Bir ay olmus bile... Hala kafamda bir suru eklemek istedigim kisimlari var blogumun.

Ozellikle evde internet ihtiyacimi telefonumdan karsiliyorum. Oglumla veya evle ilgilenmekten vakit kalmiyor bana. Kisitli vaktimizi de mumkun oldugunca oglumla gecirmeye calisiyorum acikcasi.

Zaten evdeki elektronik cihazlarin kendisine ait oldugunu dusunen bir oglum var. Bilgisayar basina gecersem iki dakika sonra muhtemelen klavye onda olacaktir. En iyisi hic acmamak... 2 yasindaki cocugun gelisimi icin cok daha faydali oyunlar var bence.

Belki dogru belki de yanlis ama esimle ben oglumuzun uyanik oldugu saatlerde neredeyse hic televizyonu acmiyoruz. Bir onceki cumlemde yazdigim gibi cok daha degisik seyler yapabiliyoruz boylelikle. Aslinda bir bakima bana da iyi oldu. Onemli onemsiz herseyi izleme aliskanligim vardi onceden. Izlemesem bile televizyon hep acik dururdu. Simdi artik oglum uyuduktan sonra nadiren aciyorum. En fazla bir saat izliyorum.Onun yerine baska islerle ugrasiyorum. Belki elestirilebilir ama ben bunu basari olarak goruyorum.

Konudan daha fazla nasil uzaklasilabilirdi bilemiyorum ama ay donumum serefine ve Muharrem ayi bitmeden asagida gecen Persembe gecesi ilk kez tek basima yaptigim asure tarifini bulabilirsiniz.

Tarif annem olsa soyle yapardi, sunu da koyardi diyerek dogaclama oldu. Gecenin bir yarisi oldugu icin telefonla arayip teyit de edemedim. Ama gerek rengi gerek de tadi olarak bana annecigimin asuresini andirdi. Bence cikis amaci itibariyle de asure yaparken tek bir tarife bagli kalmamali insan. Herkesin damak tadina gore kendi tarifi olabilir.

Neler kullandigima gelince;

1 bardak asurelik bugday (haslanmis)
1 bardak nohut (haslanmis)
1 bardak kuru fasulye (haslanmis)
1.5 bardak seker
1 tatli kasigi bal
1 tutam pirinc
1 tutam corek otu
1 tutam susam
1 tutam keten tohumu
1 adet tarcin cubugu
1 kucuk elma
1/2 portakal kabugu 
1/2 limon kabugu
12 adet kuru kayisi
6 adet incir
1/2 bardak kuru uzum
1 tatli kasigi karanfil

Suslemek icin;
Kavrulmus fistik
Cam fistigi
Antep fistigi
Findik
Ceviz
Toz tarcin
Nar

Buyukce bir tencereye 2.5 litre civari su koyup kaynamaya alalim. Bugday, nohut ve fasulyeyi ilave edip 10 dakika karistirarak pisirelim. Pisme surelerini dikkate alarak diger malzemeleri icine ekleyelim. Ben dayanamayip icine ceviz ve kabuksuz badem de koydum. Ben asureyi biraz daha koyu renkli seviyorum onun icin. Incir ve kuru uzumu onceden10-15 dakika sicak suda bekletmekte fayda var. Cubuk tarcin asure pistikten sonra icinden alinacak. Seker en son ilave edilecek. Siz malzemeleri ilave ettikce ve tencere kaynadikca asuremiz koyulasiyor. Sekerden sonra 5 dakika daha kaynatip altini kapatiyoruz. Ister ilik isterse soguk olarak kaselere koyup susluyoruz. Allah kabul etsin ve afiyet sifa olsun!

Monday, November 11, 2013

Patatesli Pogaca tarifi ve son gunlerde neler yasanilmis...


Ay sonlari iste en cok yogun oldugum zamanlardir. Finans departmanlarinin maalesef kaderi boyledir. Ornegin herkes yil basini iple ceker ancak ben o kadar da heyecanlanmam. Ay sonu stresine bir de yil sonu kapanisi eklenir cunku :( Yaklasmakta olan sukran gunu icin herkes pek heyecanli ancak bu yil 28-29 Kasim'da kutlanacak.Her ne kadar ise gelmeyecek olsam da biliyorum ki evden calismam gerekecek cunku Pazartesi gunu yeni bir ay basliyor... Madem bu kadar dertlisin neden degistirmiyorsun diye sorabilirsiniz ama iste hem soylenirim hem de severim, huyum kurusun ;-))

Ekim kapanisini atlattik cok sukur. Aylardir merakla bekledigimiz sevgili arkadasimin ikinci bebegi dunyaya geldi gecen Cumartesi. Hem de teyzesini dinledi minik kuzu (ben oluyorum burada teyze) ve Cumartesi sabahi merhaba demek istemis dunyaya. Baska bir eyelette olmalarina karsin biz de hemen toparlanip gormeye gittik. Bir gece kalip dun aksam uzeri geri donduk. Baska eyalet dediysem de cok uzak degil, 2 saatlik uzaktalar. Rabbim huzurlu saglikli omurler versin kuzuya ve ablasina. Oglumdan alti ay buyuk ve abla oldu H. Bir gece de olsa iki cocugumuz olursa hayat nasil olur denemesi yaptik esimle. Anne baba hastanede olunca H. bizimle birlikte kaldi. Sonuc olarak biz zorlandik, yorulduk. Henuz hazir olmadigimizi hissettik :-)

Gectigimiz Cuma aksami ise birkac gun sonra bu sehirden gidecek baska bir arkadasimiza veda etmek icin bir araya geldik. Eski komsularim birer birer gidiyor bu sehirden. Ben pek bir aglamakli oldum. Gun gectikce anneme daha cok benziyorum. Bu cumle pek cok kadin tarafindan kuruluyor biliyorum. Eskiden annemin gozunun hemen sulandigini gorup " Allah Allah ne var ki simdi hemen aglayacak" diye dusunurdum.Genclik iste... Umarim yeni sehirlerinde mutlu olurlar, Allah yollarini acik etsin. Yapabilenler yiyecek birseyler hazirlayip getirdi Cuma aksami. Burada "potluck" diye geciyor. Herkes bir cesit hazirlayip getiriyor ki bir kisinin uzerine kalmasin, cok yuk olmasin. Ortaya da masa dolusu yiyecek cikiyor. Imece usulu diyelim biz.
Ben patatesli pogaca yapip goturmustum onun tarifini vermek istiyorum. Pek cok yemek blogunda bu tarife cok benzeyen tarifler mevcut. Herkes kendine gore bir tarif belirleyip ekleme cikarma yapip sonuclandiriyor. Mayali tariflerden uzun sure uzak kalmistim ama cok lezzetli oldugu icin ve yapildigi gun posetlenip buzluga konulabildiginden genelde yapiyorum. Bir de oglum pogacayi hele de sade pogacayi cok seviyor. Ekmek makinasinin hamurunu begenmedigimden elimde yoguruyorum ben. (ukalalik yapiyorum belki de ama napiim) Esim soz verdi Kitchen Aid in kirmizi mikserini alacak bana insallah. Bu donemdeki indirimlerini takipte kendisi. Alinca onda yogururum artik :)

Benim tarifim su sekilde;

1 cup ilik sut
1 cup ilik s
1 cup sivi yag
1 tatli kasigi tuz
2 tatli kasigi toz maya
2 temek kasigi seker 
2 yumurta ( 1inin sarisi uzerine)
5-5.50 bardak un

bu tarifle sade, peynirli, patatesli, kiymali pogaca yapilabilir.
Once ilik sut, su, maya ve sekeri agzi kapali bir kapta 15 dakika bekletiyorum. Yogurma kabina 5 bardak unu ve tuzu koyup karistiriyorum. Kabaran mayali sivi karisimi ekleyip soyle bir ceviriyorum ve sivi yag ile yumurtalari da ekleyerek 10 dakika kadar yoguruyorum.Ele yapismayan yumusacik bir hamur oluyor.

Patatesli harci icin;

4 adet orta boy patates
1 adet sogan
2 yemek kasigi sivi yag
2 yemek kasigi salca (domates veya biber)
1/2 cay bardagi su
Tuz, karabiber

kullandim.
Patatesleri soyup rendeledim.Sogani kucuk kucuk dogradim. Tencerede sivi yag ile 2-3 dakika kavurdum sonrasinda salcasini ilave ettim.Biraz daha kavurup yarim bardak su ekledim.Altini kisip 5 dakika veya suyunu cekene kadar pisirdim.Sonrasinda da baharatlarini ilave edip karistirdim ve ilimasi icin tabaga aldim.Haslayip ezmekten daha basit geldi bana.

Calisan bayanlar icin hafta ici mayali pogaca yapmak zor olabiliyor. Cunku bekleme suresi gerektiren tarifler bunlar. Ancak ben hamuru bir gece oncesinden yogurup strec filme sararak buzdolabina koyuyorum. Kullanmadan 2-3 saat once dolaptan cikmasi gerekiyor ki burada esim devreye giriyor.Ben isteyken o cikariyor, ben de eve gelir gelmez hamuru oda sicakligina gelmis buluyorum.
Eger vaktiniz varsa hamur yogrulduktan 30 -40 dakika sonrasi sekil vermeye baslayabiliyorsunuz.

Genellikle yuvarlak yaparim ama bu kez degisik olsun istedim. Hamurdan portakal buyuklugunde koparip merdane ile tabak buyuklugunde acip arasina harcini kaydum ve rulo seklinde sardim.Sonrasi size kalmis, ne kadar uzunlukta isterseniz oyle kesip tepsiye dizebilirsiniz. Yuvaklak olarak yaptigimda 30 kadar pogaca cikiyor bu hamurla. Uzerine birkac damla sut ilave edilmis yumurta sarisi surup 400 F da uzerleri kizarincaya kadar pisirdim. Uzerine susan, corek otu vs. koymak size kalmis.Yemeyen arkadaslar oldugu icin bu kez koymadim.
Firindan cikardiktan sonra pogacalari baska bir kaba alip uzerini mutfak havlusuyla orterim ki yumusakligini kaybetmesin. Puf puf ve yumusacik pogacaya hayir diyebilir misiniz? Ben en az bir tane yerim dogrusu.
Kilonuza eger dikkat etmeniz gerekiyorsa bunlari yapip evden cikaracaksiniz ki baskalari yesin :-) 1 tane tadina baktiginizi dusunuyorum. Sabah yapip yedikten sonra gun icinde yakmaya calisin. Misafir geleceginde yapin ki yenilen yenilsin, kalanlar da buzluga girsin.
Benden tavsiyeler bu kadar!
Afiyet olsun efendim ( bu arada oglum efendim demeyi ogrenmis, bizi gecen aksam cok sasirtti, ismini soyleyince babasi, birden ifendimmmm diye cevap verdi)
Saglicakla kalin.