Monday, October 9, 2017

Kayra' ya mektup - 6


Kayram, ilk goz agrim,

Yine bir dogum gunu ve sen bir yas daha aldin… Artik ne zamandir dusledigin 6 yasindasin kuzum. Hos sen uzun suredir yasini alti olarak soyluyordun zaten.
Her yeni dogumgunu seni ne denli heyecanlandiriyorsa da anne ve babani huzunlendiriyor. Buyudugunu gormek elbette cok heyecan verici ve biz mutlu oluyoruz anca bir o kadar da minik kuzumuzun buyumesi huzunlendiriyor iste… Bizler de yaslaniyoruz yavrum.

Yine son bir yil icin pek cok ilklerin oldu. Her seyden once birinci sinif oldun. Yeni bir duzen, yeni ogretmenler, arkadaslar, okul otobusu kullanimi, herseyi kendi basina yapabilmen okuldayken… Gayet guzel idare ediyorsun kuzum. Ve gayet de basarilisin biliyorum. Hatta bazen senin kapasitenin ogretmenin farkinda mi ve bunu gelistirmek icin seni yonlendirebiliyor mu diye dusunmeden edemiyorum. 

Ilgi alanlarin farklilasiyor artik, okuyabilmenin getirdigi avantajla ilgili oldugun konulari derinlemesine ogreniyorsun. Ilk kez bir takimla antreman yapip soccer (futbol) maci yapiyorsun. Ve gayet de seviyorsun oynamayi. Degisik sarkilar soyluyorsun artik. 

Kardesinle olan iliskin inisli cikisli devam ediyor farkindayim kuzum. Onu cok seviyorsun ama hala cok kiskaniyorsun. Bazen ona zarar vermek istiyorsun bazen de onu uzmeyip yardim etmek istiyorsun. Tum bu hissettiklerin o kadar dogal seyler ki… Yine de merhametli davranip onunla bazen oyuncagini, bazen yiyecegini bazen kalemini paylasabilmen beni cok mutlu ediyor. Hep vicdanli, iyi ahlakli, merhametli birer insan olmaniz icin dua ediyorum ben.

Seni cok ama cok seviyorum canim oglum. Umarim zeytin gozlerindeki o muzip bakis, mutlu oldugunda dudagindaki hafif kivrim hep olur. Nice guzel yaslara kuzum!


Thursday, August 10, 2017

Tarihe Dusulecek Bir not Daha

Benim minik kuzum, ilk goz agrim bugun birinci sinif oldu.
Okula gitti. Annesi gun boyu duygusal anlar yasadi. Neyse sagsalim esim okula gidip aldi. Ilk gunu kazasiz belasiz gecirdik. Biran once eve gidip nasil gectigini ogrenmek istiyorum. Henuz otobus ayarlanamadi. Biz kayit konusunda biraz gec davrandik. Tabi tecrubeli olmayinca isler nasil yuruyor bilmiyorduk. Okuldan sonraki gidecegi krese de yarin basvurumuzu yapacagiz. Eymen Efe tum gun orda olacak. Sabah abisi olmayinca suandaki krese giderken cok zorlanmis o kuzum da. Birbirlerini gun boyu gormeseler bile ayni cati altinda olduklarini biliyorlardi ve sanirim bu Eymen Efe icin oldukca onemliydi. Pazartesi'den itibaren ogleden sonra bikac saat de olsa yine ayni yerde olacaklar.

Agzimda bu sarki vardi gun boyu Sezen'den; 

A nenni nenni
Kınalı kuzum
Büyüdün de adam mı oldun
Yanağı pembem, dudağı kirazım
Gözü okyanusum iyi ki doğdun

Yani buyuyup evden uzaklasma vaktinde ne yaparim bilmiyorum. Annem hem ablami hem beni yatili okulda nasil birakabilmis, nasil kalbi dayanmis bilemiyorum. Cocukken o denli anlayamamisim uzuntusunu. Ablam liseye basladiginda ki Ankara'da okudu, bir muddet onun sevdigi yemekler yapilmamisti bizim evde. Aklimda kalmis :-)

Allah saglik versin, insallah guzel bir egitim hayatin olur kuzum, gonlunce eglenir bir yandan da kendini gelistirirsin. Yeni seyler ogrenmenin verdigi hazzi tadarak sevdigin egitimi almani diliyorum Rabbimden. Seni cok seviyorum Kayracigim.

Tuesday, May 30, 2017

Hos Geldin Ramazan


Yine buruk ama bir o kadar da heyecanli... Vucudun manevi ihtiyacina hitaben yaradanin bizim icin dusundugu bir sure. Huzurdur benim icin Ramazan. Tahammuldur, saygidir, ve tabi sukur ve tefekkurdur.

Cocuklugumda da heyecanlanirdim. Annemlerin sahur yapmasini cok kiskanirdim. Olur da benden habersiz farkli bisey yerler diye uyanirdim cogu kez. Annem bazen direkt yatagima gonderirdi, bazen de onlarla oturup biseyler yememe izin verirdi. Hosaf ve sutlu incir (incir uyutmasi) geliyor aklima nedense. O zamanlar da tatli seviyordum ;-)

Bes yas benim icin artik olaylari daha ciddiye almam gerektigini dusundugum bir cizgi oldu. Kayra'dan bahsediyorum. Buyudugunde artik hatirlayabilecek yasa geldi. Onun da biraz ozel hissetmesini, guzel anilar biriktirmesini istiyor ve diliyorum. Tabi gurbette olunca bazi seyler daha zor veya farkli oluyor. Ramazan ayi geldigi icin evimizi susledik gecen Cumartesi. Haftaici bunun icin vaktimiz yoktu cunku. Ona dinle ilgili bilgileri de aktarmadan yardimci olacak Ramadan Activity Book almistik, simdilik begendi gibi. Gun icinde yeri geldigince oruclu oldugumu hatirlatmam gerekiyor ve bunu neden yaptigimizi kendimce dillendiriyorum.  O ne kadar anliyor henuz bilemiyorum. 

Bir de komsularimizla ilk gunumuzu paylasmak adina asagidaki kutulari hazirladik. Epey bir on calisma gerekti benim icin. Cok basit deyip gecmeyin lutfen. Evde bu tarz malzemeler olmadigi icin plan yapmak, malzemeleri tedarik etmek ve kutulari yapmak, yiyecekleri hazirlamak dusundugumden uzun surdu. Esimin de bu konuda yardimlarini es gecmemem gerekir. 


Musluman komsulari olarak bir ay boyunca ne yapacagimizi yazan bir yazi ekledik. Kim ne kadar bilgi sahibi Ramazan hakkinda bilemiyoruz cunku. Yiyeceklerin neler oldugunu da yazdik. Cocuklarla beraber aksam uzeri dagittik. Bir tanesi ayni sokakta oturdugumuz Kayra'nin ogretmeni icindi. Ilk gittigimizde kapi acilmamisti. Kayra'nin israriyla ikinci kez sansimizi denemek istedigimizde bu kez kendisiyle gorusup kutusunu verebildik. Tabi herkesin yuzunde once bir saskinlik oluyor, sonra yemek oldugunu ogrenince mutlu oluyorlar ;-)) Bu belki de koca okyanusa bir deniz yildizi atmak gibi ama herkes bir deniz yildizi atsa ne guzel olur degil mi?

Rabbim bu ozel gunleri layikiyla gecirmemizi nasip etsin! Mumkunse kimseyi aclik ve hele de susuzlukla imtihan etmesin. 
Cuma gunu 35 yasina girecegim konusundan hic bahsetmiyorum bile.
Sevgiyle...


Monday, April 10, 2017

Minik Ogluma 2


Biliyorum bu yil gununde yazamadim kuzum. Ancak senin de keyif alacagini bildigimiz plan yapinca yazi birkac gun ertelendi.

Benim minik kuzum artik daha da buyudu, 2 yasinda oldu. Rabbim nice guzel yaslarini daha guzel gunlerde,hep birlikte huzurla kutlamamizi nasip etsin. Belki hep ayni seyleri yaziyorum ama kuzum sen ne cabuk buyuyorsun boyle. Neler neler yasadik son bir yildir.

Hep bir abiye yetisme hevesi oldugundan, onunla oynama, onun yaptiklarini yapma seni daha cabuk buyutuyor minigim. Sandalyeye, masaya tirmanma oradan kumandaya ulasip televizyonu acmaya calisma, calisma odasindaki cekmeceyi karistirip biseyler bulma, televizyonun kumandasiz arkadan da acilabilecegini kesfetme ilk aklima gelen yapmayi sevdigin seyler. Biliyorum cok merak ediyorsun herseyi, ve cok da iyi gozlemliyorsun. Yasinin getirdigi bir durum biliyorum. Simdi tek tuk soyledigin sozcukleri bir araya getirip cumle seklinde konusmaya calisiyorsun. Bazen Ingilizce bazen de Turkce oluyor. Olumsuz fiilleri cok seviyorsun haliyle :-)) "Yemiyorum, istemiyorum " en favori sozcukler ama dogru soyleyebilmek icin ne kadar ugras verdiginin farkindayim bebegim. En favori cumlen ise " it's raining outside" hava ne olursa olsun bunu soylemeyi cok seviyorsun. Senden opmek icin izin istendiginde daha mutlu oluyorsun, zoraki opturmek istemiyorsun ki bu ozelligini takdir ediyorum bilesin ;-)

Anne sutunu kestikten sonra uyurken battaniyeni ve emzigini dah bir arar oldun. Bir de muzikli kopegin olmazsa olmazimiz.

En sevdigin sarkilar; head shoulder knees and toes, twinkle twinkle little star, ABC

En sevdigin yiyecekler; makarna, muz, tavuk corbasi, cerez, salata

En sevdigin oyunlar; abiyle evde kosturmaca, puzzle, kitap okuma.

En sevdigin film, cizgi filmler; Dusty, elmo, cookie monster

Simdiki hedefin ise tuvalet egitimi sanirim, her gecen gun bunun sinyalini veriyorsun. Annecigin bu kez geciktirmek niyetinde degil, birkac gune kalmaz baslariz insallah.

Sen ve abin sukur sebebimsiniz benim. Canim oglum, yeni yasin kutlu olsun. Anlamli bakislarin, masum gulusun hic eksilmesin yuzunden. Seni cok seviyorum kuzum. 


Friday, March 24, 2017

+ Day 1


Dun cok ani verilmis bir kararla aksam vakti kuzumu emzirmeden uyuttum. Evet biliyorduk ki yolun sonuna gelmistik. Ben son birkac haftadir dur bi arastirayim, nasil yapayim, ne gibi bir yol yordam izlemeliyiz diye dusunurken bu duruma hic kendimi hazir hissedemeyecegimi hep bir bahane bulacagimi anladim. Huyum kurusun pat diye karar verip hemen uygulayabiliyorum iste.

Yatmaya hazirlanirken ona anlatmaya calisiyordum. Artik buyudugunu bu yuzden annenin sutunun cok cok azaldigini, ve ona ihtiyacinin kalmadigini, direkt uykuya gecebilecegini soyluyordum. Belki anladi belki anlamadi bilemiyorum. Sadece aliskanlikla emzigini cikarip emme poziyonuna gecerken onu durdurdum, kucagimda tuttum ki buna benim de ihtiyacim vardi. Birlikta sarmas dolas birkac dakika durduk sonra her zamanki gibi kulak oynamaya basladi ( Eymen Efe uykuya hazirlik asamasinda kulak oynuyor, hem kendi kulagini hem de benim kulagimi) Ve uyudu kuzu...  Direnmedi, aglamadi (masallah) Ilk gece icin korktugum basima gelmedi. Alistigi uzere iki kez uyandi gece boyunca. Sut (bardakta) vermeyi denedim istemedi. Emzigini alip bir sure daha kucagimda durdu ve sonra uykusuna devam etti.

Sabah da karni acikmistir diye asagiya bir kosu gidip geceden yaptigim pankeki getirip yatak odasinda yemesine izin verdim. Vicdanimi rahatlatiyorum burada. Yoksa yatak odasinda bisey yenilmesinden hic hoslanmam normalde. Oyle iste... Henuz hersey bitmedi tabi ama masallah ilk geceyi kazasiz belasiz atlattik. 

Iki yasina iki hafta kala anne sutunden ayirdik kuzumu. Ben dun aksamdan bu yana bir hassasim ki sormayin gitsin. Aksam esime agladim, bir donem kapaniyor ve bu benim cok zoruma gitti. Sadece sut vermiyosun ki, onunla oyle bir bag kuruyosun ki sadece bunu anne ve bebegi bilebilir ve bir baskasi dahil olamaz. Bundan ayrilmak bana cok zor geldi. Benim de zamana ihtiyacim var, gececek biliyorum. Herkes nasil yaptiysa biz de oyle yapip hayatimiza devam edecegiz. 

Halim budur dostlar... Bana bir muddet dokunmayin... Biraz kendi halimde takilayim...
Sen ne ara buyudun yavrum benim... 

Thursday, February 23, 2017

Yogrulmadan Yapilan Ekmek


Baslikta da yazdigim gibi daha once neden denemedigimi bilemiyorum. Ismini duymustum ama arastirmamistim. Eksi maya kullaniliyodur diye dusundum herhalde. Son gunlerdeki favori ekmegimiz bu oldu ve kayit altina alinmayi fazlasiyla hak ediyor. Ayrica yapimi da zahmetli olmadigi icin belki sizlere de ilham olur diye dusundum :-) Bilgi paylastikca degerleniyor, kendime saklamaya gerek yok degil mi? 

Youtube'dan istediginiz kadar video bulabilirsiniz,asagi yukari benzer tarifler bana gore. Biraz kafama gore takildigim icin soyle bir oran belirledim. Arttirabilirsiniz buna gore.

- 3 cup un
- 1.5 cup sicaga yakin su
- 1 cay kasigi kuru maya
- 2 cay kasigi tuz
- hamura sekil vermek icin bir miktar daha un

Oncelikle belirtmeliyim ki bu oyle hemen yapilan bir ekmek olmayacak. En az bir gun onceden baslamak gerekiyor. Kuru malzemeleri buyukce bir kaseye koyup tahta kasik veya spatula ile karistiriyoruz (maya ve tuz unun arasina karismis olacak) Tamamen oda sicaklindaki suyla da yapanlar var ama benimki aliskanlik herhalde suyu mikrodalgada 1 dakikaya yakin isitiyorum.Daha sonra bu suyu kuru malzemelerin oldugu kaba dokup tahta kasik/spatula ile karistiriyoruz. Unlu bir alan kalmayincaya kadar, birkac dakika sadece. Sol bastaki resimdir kendisi. Civik ve yapiskan bir hamur olacak. Kasenin uzerine kapagi varsa kapagini koyup veya strec film ile sarip minimum 12 saat oda sicakliginda bekletiyoruz. Yine bu asamada buz dolabina koyup bu sureyi 18 saate cikaran tarifler de var ama bana disarida 12 saat gayet yeterli geldi. (Zaten dolapta koyacak yer yok sekerim, o yuzden disarisi daha iyi) Bu surenin sonunda mayalanma islemi yeterince gerceklesmis hamur goz goz olmus oluyor.(ortadaki resim) Iyice unladigimiz tezgahin uzerine hamurumuzu alip gerektiginde un serperek sekil veriyoruz. Bu asamada tarifimi ikiye ayirmak istedim.

Birincisi resimlerin devami olsun;

Sadece hamuru duzgun yuvarlak hale getirip altina pisirme kagidi koydugum ilk kaba geri koyup uzerini kapatiyoruz. Dinlenmeye birakiyoruz yaklasik 1 saat kadar. Ilk yarim saatin sonunda kapakli dokum tencereyi firina koyup firini 450F ye getiriyoruz (230C civari oluyor). Benim firinim 30 dakikadan once isinmis oluyor zaten, firininiza gore sure degiskenlik gosterebilir. Dikkatli bir sekilde dokum tencereyi firindan cikarip yagli kagitla birlikte hamurumuzu icine koyup kapagini kapatiyoruz ve yaklasik 30 dakika kadar kapagi kapali sekilde pisiriyoruz. Kapagini acip ( bu surede daha da kabarip ici pismis olacaktir  ) 15 dakika kadar da acik sekilde pisiriyoruz ki rengi guzellessin, kabugu iyice citirlassin. Sonrasinda firindan cikarip sogumasini bekliyorsunuz. Yanindan gecip arada kokluyorsunuz ;-)) Sonra dayanamayip kabugundan bir parca koparip yiyorsunuz.

Ikincisi ise;

Hamuru iki parcaya ayirip yine bolca un kullanarak bagetten daha kalin uzatabildiginiz kadar (tepsinizin boyuna gore) uzatip iki ekmek hazirliyorsunuz.Biraz daha yassi olabilir. Pisireceginiz tepside uzerine temiz bir mutfak havlusu koyup 2 saat kadar bekletin. Sure bitmeden 20-25 dakika once firinizi 425 F (215-220C civari)getirip alt izgaraya kucuk bir tepsiye su koyun. Firin isinirken icindeki su da iyice sicak hale gelecektir. Daha sonra tepside kabaran ekmeklerimizi yaklasik 40-45 dakika veya uzerleri iyice kizarincaya kadar pisiriyoruz. Sonuc mu alin size iki adet cibatta ekmegi, afiyetle tuketin veya arkadaslariniza, komsunuza hediye edin.

Ben evde ekmek pisince cok mutlu oluyorum, herhalde kokusu cocukluguma goturuyor. Umarim denersiniz ve de memnun kalirsiniz. Uzun uzadiya yazdim ki ayrintilarini atlamayayim yoksa basit bir tarif emin olun. Sevgiyle kalin...

Thursday, January 26, 2017

Dondum geldim...



Cok ara verdim farkindayim. Kafamda degisik fikirler olusmustu yazi konusunda ama canim istemedi durust olmak gerekirse. Artik klasik olacak belki ama insanlarin karsilastiklari sorunlar, verdikleri mucadeleler karsisinda ben yemek tarifi yazmak istemedim veya cocuklarim soyle yapti boyle yapti demek istemedim. Haksizlik olurmus gibime geldi. Anasindan babasindan ayri kalan onlarca yavru var icimi burkan... 
Ve tabi ates dustugu yeri yakar misali babamin trafik kazasi gecirmesi ve bizim hastane-doktor mucadelemiz de sevkimi kirdi bu sure icinde. Simdilik doktora guveniyoruz, insallah daha da iyiye gidecek. Ben uzakta kaldim ama annem ve ablamlar ve tabi en basta da babam cok zor gunler gecirdiler. Dualarim hep onlarla, bedenim burada ama aklim ve kalbim hep onlarlaydi.

Yine de bir amac dogrultusunda yazmaya baslamistim buraya. Vakit gecip gidiyor. Birileri neredeyse bes bucuk yasinda oluyor, digeri de iki yasina girecek birkac ay sonra. Buyuyorlar kisacasi. Kayra artik basbaya okuyor. Bilmedigi kelimeleri cok fena bir sekilde uyduruyor ama okuyor. Insallah bu sevki devam eder. Eymen Efe dersen epey dillendi. Son birkac ayda en buyuk degisiklik onun icin konusmaya calismak sanirim. Bizim soylediklerimizi tekrar etmeye calisiyor, birden fazla sozugu birlikte kullanmaya calisiyor. Bazen ortaya cok komik durumlar cikiyor.Simdilik yari Turkce yari Ingilizce ona hangisi kolay gelecekse o sekilde gidiyoruz. Cok hosumuza giden bazi sozcukleri soyle;


  • Gayya' dan Kayyaaa 'ya terfi etti gecenlerde (Kayra) veya abbii
  • Nunu & Gugu ( Yunus ve Duygu, yakin arkadaslarimiz)
  • Yeyyow - yellow
  • Waaa - red 
  • Gvey - grey
  • Divey - scholl bus
  • Bivak - truck
  • Pihh - fish
  • Nina - mandalina
  • Poka - portakal
  • Muk - muz
  • Ganga - makarna
  • Ehhmiek - ekmek
  • Hoyyt - horse
  • Annannaa - anneanne
  • Datti - Dusty
  • Frobbi-gibbit oldu - frog
  • Iziy - uzum
  • Vibvaa - zebra
  • Amba - amca
Simdilik aklima bunlar geldi, yine hatirlarsam eklerim. Gun gelecek bu sozcukleri duzeltip duzgun konusmaya baslayacak ve ben bu hallerini ozleyecegim. Acimasizsin zaman...