Ne zamandir aklimdaydi...Tamamen yemek blogu olamazdi...Veya anne-ogul maceralari da...Yasanan baska seyler de vardi hayatta... En iyisi hepsinden azicik, ortaya karisik olsun istedim. Bir nevi gunluk benim icin... Hayatinin 27 yilini anayurtta son 8 yilini da Amerika'da gecirmekte olan birinin yani bir gurbet kusunun yazilari olacak bunlar...Devami postlarda efendim :)
Tuesday, March 18, 2014
18 Mart...
Bu vatan icin hic dusunmeden canini vermis milyonlarca sehidimize bugun bir Fatiha'yi cok gormeyelim.
Canakkale Savasi sirasinda 5. Ordu komutanligi yapmis maresal Liman von Sanders bakin ne yazmis;
"Bir asker için mutluluk denen bir şey varsa, Türk’lerle omuz omuza savaşmaktır diyebilirim. Fakir insanlardı; buğday kırığından yapılmış çorba en önemli yemekleriydi; sağlıksız su içerlerdi; çamur barınaklarda yatarlardı; fakat en modern silah ve araçlarla donanmışdüşmanlarına karşı aslanlar gibi savaşırlardı… Bu insanların kalplerinde sadece ve sadece ulvî bir vatan sevgisi vardır. Ölüme onlar kadar gülümseyerek giden bir millet ferdi daha göremedim”
( Mehmet Niyazi, Canakkale Mahseri - Otuken Yayinlari)
Bir de sevgili Mehmet Akif'ten meshur Canakkale Sehitleri adli siirinin bir bolumunu paylasmak istedim. Bu siir beni cocukluguma goturur hep. Okumasini cok sevdigim bir siirdir ve evet ezberlemistim ben bu siiri taa ilk okuldayken.
....
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi...
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
....
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment